Bülent
KARATAŞ
Şehit Düştüğü Tarih: 27 Ekim 2007
Şehit Düştüğü Yer: Dersim Hozat
Doğduğu Tarih: 1974
Doğduğu Yer: Dersim
Dersim'in
Hozat ilçesi Boydaş Köyü yakınlarındaki ormanlık bölgede, 27 Eylül’de askerler
tarafından katledildi. Bülent Karataş, arkadaşı Ali Rıza Çiçek'le birlikte
ormana odun ve bal toplamak için gitmişti. Ancak onu katledenler «terörist»
olduğunu açıkladılar. Oysa silahı da yoktu.
Devrimcilerin
Dostu Bir HÖC’lüydü Bülent Karataş. 33
yaşındaydı. Gençliğinden beri devrimcileri biliyor, tanıyor, onlara yardım
ediyordu.
Son dönemde arıcılıkla geçinen
Bülent Karataş evliydi ve iki çocuğu da vardı. Fakat bunlar da onun devrimci
olmasına engel değildi.
Bülent Karataş, 1997'de 'MKP'ye yardım yataklık ettiği' gerekçesiyle tutuklandı ve
kısa bir dönem tutsak kaldı. 2000 yılı başlarında ise, Bülent Karataş devrimci
hareketle tanıştı. İdeolojik olarak netleşti ve mücadelesine yeni bir yön
verdi. O artık kendi ifadesiyle kendini bir Cepheli olarak görür, çevresinde de
öyle tanınır. Kendisinden istenilen, eğer elinden gelen bir şeyse, hayır demez.
O safını belirlemiş biriydi.
Ancak karşı-devrim cephesi de onu kendi saflarına kazanmak için üzerindeki
baskıları hemen hiç eksik etmedi. 2006'da 'DHKP-C üyesi olmak' iddiasıyla
gözaltına alındı, bu gözaltısı sonucunda tutuklanmadı
ancak hakkında dava açıldı. Açılan dava halen sürüyordu.
Eşi Güler Karataş, son dönemde
eşinin 'Tuncay Başçavuş' isimli bir askeri yetkili tarafından tehdit edildiğini,
"yeter teröristlere yardım ettiğin, artık bizimle çalışacaksın" dayatmasıyla
ihbarcılık yapmaya zorlandığını anlatıyor.
Güler Karataş sözlerine şöyle
devam ediyor: "eşim hapisten çıktığından bu yana gözetleniyordu.
İzlendiğini fark ediyorduk. Tehditlerden dolayı İHD Elazığ Şubesi'ne
başvurmuştuk. Eşim ölmeden 15 gün önce de adının Tuncay olduğunu öğrendiğimiz
evi aradı ve eşimle telefonda konuştu. Eşim tanımadığını söyleyince karşı taraf,
'Hani seni Taşgirek'te görmüştüm. Komşuna ayran içmeye
gelmiştik' dedi. Ve eşime, 'çayını içmeye geleceğiz' demesi üzerine eşim burada
olmayacağını söyledi. Bunun üzerine eşime 'merak etme o zaman en yakında
zamanda sen bizim çayımızı içeceksin. Yeter teröristlere yardım ettiğin artık
bizimle çalışacaksın' demiş eşime."
Ama boyun eğmedi bu tehditlere
Bülent Karataş. Dersim’de yüzlerce kontrgerilla
cinayetine tanık olmuştu elbette. Tanıdığı bir çok
insan katledilmişti, belki kendisi de katledilebilirdi; ama düşüncelerini inançlarını
savunmaya devam etti. Dersim’in geleneği, içinde
olduğu gelenek bunu gerektiriyordu. O da ait olduğu yerin, ait olduğu geleneğin
gereğini yaptı.
Hakkında
Daha Geniş Bilgi İçin...
Yoldaşları, yakınları Bülent
Karataş’ı Anlatıyor: